2023 seçimlerine doğru ilerlerken, muhalefetin sadece Erdoğan karşıtlığı etrafında bir araya gelmenin yeterli olup olmadığı tartışmaları devam ediyor.
Özellikle 2023 seçimlerine yaklaşılırken, muhalefetin tek amacının Erdoğan’ı göndermek olduğu açıkça görülmüştü. Ancak, bu yaklaşımın seçmen nezdinde ne kadar etkili olduğu ise tartışmalı bir konu olarak karşımıza çıkıyor.
Örneğin, 2023 seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun aldığı oy oranı yüzde 44.82 iken, Erdoğan’ın ise yüzde 50+1’i kıl payı kaçırdığı biliniyor. İkinci turda ise muhalefetin adayı Kılıçdaroğlu’nun oy oranı yüzde 47.82’ye yükseldi. Ancak, muhalefetin motivasyon kaynağının sadece “O gitsin sonrasına bakarız” olması, seçmen nezdinde yeterli görülmedi ve muhalefet kaybetti.
Son zamanlarda CHP içinde yaşanan liderlik ve adaylık tartışmaları da dikkat çekiyor. Özellikle Ekrem İmamoğlu’nun CHP’ye adaylığını dayatması ve tek motivasyonunun Erdoğan karşıtlığı olduğu görülüyor. Ancak, bu tür dayatmaların partiyi ve genel siyaseti nasıl etkilediği ise merak konusu.
Görünen o ki, muhalefetin sadece “O gitsin sonra bakarız” mantığıyla hareket etmesi, artık millet nezdinde yeterli gelmiyor. Siyasetin sadece husumet üzerine kurulması, ülkenin geleceği açısından ciddi sorunlar doğurabilir. Bu nedenle, siyasetin daha yapıcı ve çözüm odaklı bir şekilde ilerlemesi gerektiği düşünülüyor.
