Kaynak: Betül Memiş / Cnnturk.com
Her bilinç teorisi er ya da geç şu soruyu yanıtlamak zorundadır: Nasıl oluyor da uyurken –ama sık sık uyanıkken de – doğrudan bedenlerimizi sarmalayan dünyayla hiçbir ilişkisi olmayan deneyimler yaşıyoruz? … Bedenin bilinçteki fonksiyonu nedir? Ben bedenim, beynim ya da beynimin bir parçası mıyım? Bedenimden ayrı olarak var olabilir miyim? Örneğin bilincim bir bilgisayara indirilebilir mi veya cennete gidebilir mi?
Bilincin ne –ya da hatta nerede- olduğunu gerçekten bilmemiz mümkün mü? Eminim veyahut büyük ve haklı bir ihtimal, fanilik mesaisinde ömür sayacı işleyedururken kafa karıncalanması yapan buna benzer pek çok soruyla yüz göz olmamaya gayret ediyorsunuzdur! Ama kurtuluş yok, bir şekilde hayatın dinamiği içinde rotanıza (tadında bir) kanca olabiliyorlar. Bu aralar benim kançaların fenerinde; romancı, çevirmen ve denemeci Tim Parks’ın, İtalyan filozof, psikolog ve robotik mühendis Riccardo Manzotti ile koyusundan kelamının / diyaloglarının yer aldığı “Zihnin Ucu Bucağı / Bilinç ve Dünya Bir midir?” adlı kitabı rol almakta…
Manzotti’ye göre, bilinç ya da bilinçli deneyim kafamızın içinde, dünyadan bağımsız bir şekilde “beliriveren” özel ve gizemli bir fenomenden ziyade, doğal fiziksel dünyanın bir parçası, hatta onun da ta kendisi. Bir elma gördüğümde, diyor Manzotti, ben o elmanın ta kendisiyim… Kançalarınızı az da olsa serinletebildimse, üşenmeyip 15 başlıktan oluşan 168 sayfalık kitabı okuma ajandanıza almanızı salık vererek izninizle bugünün meramına geçerim.
Öznemiz: 2018 menşeili Yersiz Kumpanya’nın, Ekim sonunda prömiyeri yapılan oyunu “Buradan Her Şey Daha Güzel Görünüyor”. Elif Ongan Tekçe’nin yazıp yönettiği, Banu Fotocan ve Rojhat Özsoy’un oynadığı oyun, felaketlerin arka arkaya geldiği çok da uzak sayılmayacak apocalyptic bir zamanın fonunda, bir araya gelmesi çok da mümkün olmayan iki insanın karşılaşmasının, yan yana durabilmesinin fotoğrafını çekiyor. “Korku içinde yaşayan, ulaşılması gereken hedeflerin, aşılması gereken engellerin içinde sürekli düşen insan için umutlu bir gedik açmak mümkün mü?” sorusunu seyircisine yönelterek geçmiş ve gelecek izahında şimdiyi anlatan oyunun perde arkasını öğrenmek için gelin, yaratıcılarına ses verelim. (Ajandaya not: Oyunu, 12 Şubat’ta Cihangir Atölye Sahnesi’nde; 28 Şubat’ta da Bereze Gösteri Evi’nde dikize yatabilirsiniz.)
“Birbirine benzemeyen iki insanın karşılaşması”
ABD’li eleştirmen Harold Bloom, “Bence benlik, özgür ve yalnız olma arayışı içerisinde sadece bir amaçla okur, o da muhteşemlikle karşılaşma isteğidir. Bu karşılaşma, bu muhteşemliğe katılma isteğini mask… (Bu metin CALISMA ile kisaltildi.)