CHP’nin cumhurbaşkanı aday adayı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, önseçim kampanyası kapsamında Diyarbakır’a ziyaret gerçekleştirdi.
İmamoğlu, Diyarbakır’da yeni çözüm süreciyle ilgili konuştu. Şiddet, çatışma ve terörle hiçbir sorunun çözülemeyeceğini vurgulayan İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Şiddetle, çatışmayla, terörle hiçbir sorun çözülemez; silahlar susmalı, çatışma bitmeli. Çözüm toplumun tüm kesimlerinin diyaloguyla olmalıdır. Kürtler bizim sorunumuz var dediği müddetçe ortada Kürt sorunu vardır. Bu sorun diyalogla şeffaflıkla ve mutlaka her kesimi dinleyerek, şehit ve gazi yakınları başta olmak üzere, tüm kesimlerin gönül rızasıyla özellikle TBMM zemininde çözülmelidir. Adres orasıdır.”
Milletin menfaatinin düşünülmesi gerektiğini vurgulayan İmamoğlu, “Siyasetin üstüne çıkmalı o duygu. Sandık menfaati değil milletimizin menfaati düşünülmeli. Uzun zamandır tekrar ettiğimiz düşüncelerimiz var. Diyoruz ki; şiddetle çatışmayla terörle hiçbir sorun çözülemez. Silahlar susmalı, silahlar susmalı, silahlar susmalı, çatışma bitmeli, çatışma bitmeli, çözüm toplumun tüm kesimlerinin diyaloguyla olmalıdır. Kürtlerin ve tüm toplum kesimlerinin kendilerini bu ülkenin sahibi eşit hissedarı olarak hissetmesini sağlamak hepimizin devletimizin görevidir” şeklinde konuştu.
İmamoğlu, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ın haksız yere hapsedildiğini belirtti. Hakkında açılan davalarla ilgili de konuşan İmamoğlu, “Bütün dertleri benim Erdoğan’ın karşısında seçime girmemi engellemek. Çünkü neden korkuyorlar? Bu 5’ten korkuyorlar 5’ten. Korksunlar. Daha önceki seçimlerde İstanbul’da başlarına geleni biliyorlar. Onun için bütün gayrimeşru yöntemlerle beni saf dışı bırakıp muhalefetin adayını kendileri belirlemek istiyorlar” ifadelerini kullandı.
“Biz bu eşitsiz, adaletsiz bozuk düzeni değiştirmek için yola çıktık” diyen İmamoğlu, şunları kaydetti: “Bu israf ve istibdat sistemine son vermek için yola çıktık. Bir daha bu ülkede hiçbir siyasi otorite, milletin iradesinin üzerine kayyumlarla çökmesin diye yola çıktık. Milletin canı çıktı, bezdi! Bu ülkede yargı gücünü siyasetin silahı olmaktan kurtaralım diye yola çıktık. Bugün zalimlik yapan o bir avuç insanın, yüce Türkiye yargısının o namuslu, cesur hakimlerinin, savcılarının bile başını öne eğen bir avuç insanın bile gelecekte evlatlarını, torunlarını koruyacak güçlü bir adalet sistemi kurmak için yola çıktık. Bir kişiye göre tasarlanmış bu bozuk düzeni değiştireceğiz.”