Avrupa Parlamentosu’nun 2015 tarihli ‘İnsan Organlarının Kaçakçılığı’ başlıklı raporu, İsrail’i organ kaçakçılığına karışan önemli ülkeler arasında gösteriyor. AA & Güncel Haber Merkezi, 7 Ekim’den beri Gazze’de devam eden katliam ve işgal ile ilgili rapor ettikleri olaylar, İsrail’in bu suçlar kadar ağır bir iddiasıyla gündeme geldi.
Son yıllarda, İsrail hapishanelerinde ölen Filistinlilerden kaybolanlar ve Gazze’deki saldırılarda alıkonulan Filistinliler iddialara göre organ kaçakçılığı kurbanı olabilir. Bu iddialar, İsrail devletinin bu korkunç suçu desteklediği yönünde. İddialara göre, öldürülen Filistinlilerin organları uluslararası organ ticareti pazarında kullanılıyor.
Karanlık bir gerçeğin ardında yatan bu iddialar, İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı baskının ötesine geçiyor. İsrailli yetkililer, ölü Filistinlilerden organlar topladıklarını açıkça kabul etse de, bu durum savaş zamanında olduğu kadar barış zamanlarında da devam ediyor olabilir.
Organ kaçakçılığı faaliyetleri, savaş alanlarında hukukun zayıfladığı ve insanların yaşamının değersizleştiği durumlarda sıklıkla ortaya çıkar. Bu durum, İsrail’in 1949 tarihli Dördüncü Cenevre Sözleşmesi gibi uluslararası insan haklarına ilişkin sözleşmelere taraf olmamasıyla daha da güçleniyor.
İsrail hükümeti, ölü Filistinlilerden ve diğer gruplardan organ topladığını 2014 yılında tartışmalı bir televizyon programında itiraf etti. Bu iddialar, 2002’de yayınlanan “Ölü Bedenlerin Üzerinde” adlı kitap ve 2009 yılında İsveç gazetesi Aftonbladet’in “Oğullarımızın Organları Çalındı” başlıklı makalesi gibi yayınlarla pekiştirildi.
2023’te yayımlanan bir rapor, Gazze’deki sağlık yetkililerinin iade edilen bedenlerde organ çıkarma işaretlerine dair endişelerini güçlendirdi. Benzer şekilde, 2024’te Haaretz gazetesi İsrail ordusunun Sde Teiman Gözaltı Merkezi’nde yüzlerce Filistinli cesedinin saklandığını bildirdi.
Avrupa Parlamentosu’nun 2015 tarihli raporu, İsrail’i organ kaçakçılığına karışan ülkeler arasında gösteriyor. Rapora göre, İsrail organ kaçakçılığıyla mücadele amacıyla alınan önlemlere karşı çıkıyor.
Bu iddiaların araştırılması ve doğrulanması için kapsamlı bir soruşturma yapılması gerektiği belirtiliyor. Bu, uluslararası hukukun ihlallerinin ve savaş suçlarının soruşturulması için önemli bir adım olabilir. Yavuz Yıldırım Editör.
