Warner Bros. tarafından çekilen “Joker: İkili Delilik” filminde Joaquin Phoenix’in başrolünde yer aldığı ve 2019 yapımı “Joker” filminden sonra gelen devamı, bu cuma (4 Ekim) vizyona girecek. Bu sefer ise Phoenix’e, Lady Gaga da Harley Quinn rolünde eşlik edecek.
Phoenix’in “Joker” filmiyle En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazanması, kariyerinde dikkat çekici bir başarıya imza atmıştı. Ancak Joker karakterinin sinema dünyasındaki diğer önemli yorumlarını unutmamak gerekiyor. Jared Leto’nun “Suicide Squad” performansının eleştirilmesine rağmen, Jack Nicholson ve özellikle Heath Ledger’ın Joker performansları klasikleşmiş durumda. Ledger’ın Joker’i, tüm zamanların en unutulmaz ve hayranların favorisi olarak hafızalara kazındı.
Ledger’ın aniden ölümünden sonra En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında postum Oscar alması, ardından gelen Joker yorumlarını daha da zorlu hale getirdi. Ledger’ın Joker’ini diğerlerinden ayıran özelliklerden biri de Christopher Nolan’ın “Kara Şövalye” filminde Joker’i gerçekçi ama çizgi roman estetiğine sadık bir şekilde tasvir etmesiydi. “Kara Şövalye”daki Joker, klasik Joker öğelerini taşıyan, gülümsemesinin arkasında yara izleri barındıran tehditkar bir karakter olarak karşımıza çıkmıştı.
Bu yara izlerinin kökeni ise filmde özellikle vurgulanmadı. Joker’ın anlattığı hikayeler arasında babasının şiddeti ve karısıyla yaşadığı yüzleşmeler gibi farklı versiyonlar yer alıyordu. Ancak asıl amaç, Joker’ın etrafındakilere kafa karıştırmak ve kontrol altında tutmaktı. Joker’in karakteri ve geçmişiyle ilgili belirsizlik ve tekinsizlik, onu daha da ürkütücü kılıyordu.
Nolan’ın bu belirsizlik ve karmaşıklıkla beslediği karakterizasyon, Heath Ledger’ın Joker’inin unutulmaz olmasını sağladı. Joker, kimliği ve nedenleri konusunda gerçek bir açıklama sunmamasıyla seyircide derin bir etki yaratmayı başardı. Ledger’ın usta performansı, “Kara Şövalye”yi bir klasik yapar ve Joker karakterini sinema tarihinin en ikonik kötü adamlarından biri haline getirirken her zaman hatırlanacak.