Son dönemlerde yaşanan siyasi olayların ardından, partilerin halk nezdinde nasıl bir etki yarattığı önemli bir konu haline geldi. Özellikle bir parti kurulduğu anda hemen iktidara taşınması, derin analizler gerektiriyor. Bu durumun altında yatan nedenlerin iyi anlaşılması gerekiyor.
Milletin bir partiyi hızla iktidara taşımasının arkasında yatan sebepler şu şekilde sıralanabilir: adalete olan susuzluk, geçim sıkıntıları, inançlara yapılan saldırılar, haklının değil güçlünün korunduğu bir sistem, sessiz çoğunluğun sesinin duyulmadığı ortam, gelir ve adalet dağılımındaki dengesizlik gibi faktörler etkili olabiliyor.
Özellikle Ak Parti’nin kuruluş sürecinde, ülkede yaşanan sorunlar ve partinin liderinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemine dair tartışmalar, halk nezdinde kritik bir rol oynamıştı. Partinin oy kaybetmeye başladığı dönemlerde ise adalet duygusunun zedelenmesi, halkı rahatsız eden en önemli konulardan biri olarak öne çıkıyor.
Millet, şu an itibariyle ekonomik nedenlerin yanı sıra, sadece Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomiyi düzeltebileceğine inanıyor. Özellikle adalet duygusunun zedelenmesi, halkın tepkisine neden olurken, yargı bağımsızlığı konusunda yaşanan endişeler de önemli bir rol oynuyor.
Millet, adaletin tesis edilmesini, haksızlığa uğrayanların cezalandırılmasını ve eşitlik ilkesinin herkes için geçerli olmasını talep ediyor. Bu noktada, halkın sağduyusunu koruyabilmek ve adaleti tesis edebilmek önemli bir sorumluluk olarak karşımıza çıkıyor. Son dönemde sanat camiasında yaşanan operasyonlar ve verilen cezalar da halk nezdinde olumlu bir etki yaratmış durumda.
Milletin sağduyusu ve adalet duygusu, siyasi tercihlerinde önemli bir rol oynuyor. Eğer adalet sağlanamaz ve halkın taleplerine cevap verilemezse, toplumda hoşnutsuzluk ve endişe artabilir. Bu nedenle, halkın beklentilerine cevap verebilmek ve adaleti tesis etmek, siyasetin temel taşlarından birini oluşturuyor.