Muhalefet, erken seçim konusunu tekrar gündeme getirmeye başladı. Yerel seçimlerde vatandaşın iktidara mesajları ve muhalefete verilmek istenen tavsiyeler dikkate alınmıyor gibi görünüyor. Muhalefet, sadece yapıcı olmayan tartışmalarla gündem oluşturarak eylemler yapıyor. Türkiye’nin geleceği konusunda muhalefetin söylemleri oldukça şaşırtıcı. Medya özgürlüğü konusunda çifte standartlar uygulanıyor. Devletin içine sızmış kişilere karşı mücadele eden kahraman savcılar bile muhalefetin eleştiri konusu olabiliyor.
Bolu Kartalkaya yangın skandalıyla ilgili sahte bilirkişi raporları basına servis edilirken, bilime karşı çıkılarak skandal örtbas edilmeye çalışılıyor. Belediyelerdeki yolsuzluk ve hukuksuzluk iddialarına karşı önlemler alınmaya çalışılırken, muhalefetin desteğiyle mağduriyet söylemleri gündeme getiriliyor.
Mansur Yavaş, CHP içindeki güç mücadeleleriyle adaylık şansını zora sokuyor. Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olma isteği, parti içinde tartışmalara neden oluyor. Özgür Özel ve İmamoğlu arasındaki anlaşmazlıklar, parti içinde güven sorunlarına yol açıyor. Hükümete karşı yapılan eleştiriler, siyasi hesaplaşmalara dönüşerek muhalefetin gerçek sorumluluklarından uzaklaşmasına neden oluyor.