NASA, Ay’a astronot göndermeyi hedefleyen Artemis Programı kapsamında 2030’dan önce yeni bir adım atmaya hazırlanıyor. Bu program, Apollo Dönemi’nden bu yana ilk kez Ay’a astronot göndermeyi planlıyor. Ayrıca ESA ve Çin gibi uzay ajansları da ilk kez astronotlarını Ay’a göndermeyi planlıyor. Tüm bu ajanslar, Güney Kutbu-Aitken Havzası’nda kalıcı habitatlar inşa etmeyi ve insanlığın Ay’da sürekli varlığını sağlayacak altyapıyı oluşturmayı hedefliyor.
Ancak, Ay ortamı birçok zorlukla karşı karşıya. Aşırı sıcaklık farkları, 14 günlük gündüz-gece döngüsü ve atmosferin olmaması gibi faktörlerin yanı sıra Ay regolitinin (Ay tozunun) yapışkan ve aşındırıcı yapısı büyük bir sorun oluşturuyor. Bu toz, elektrostatik yüklü olduğu için her şeye yapışıyor ve astronot sağlığı ile ekipmanlar üzerinde olumsuz etkilere neden olabiliyor.
Bu sebeple NASA, Ay tozunun etkilerini azaltmak için yeni teknolojiler geliştirmeye odaklanıyor. Bu teknolojilerden yedisi, Blue Origin’in New Shepard roketiyle bir uçuş testi sırasında Ay tozunun etkilerini azaltma yeteneklerini değerlendirmek için denenecek. Ay regolitinin havaya karışması ve yayılmasının önlenmesi için çeşitli projeler üzerinde çalışılıyor.
Ay tozu, astronot kıyafetlerinden ekipmana kadar birçok yüzeye zarar verebilecek nitelikte. Güneş panelleri üzerinde birikerek enerji üretimini engelleyebileceği gibi, ekipmanın aşırı ısınmasına ve görüşün zorlaşmasına da neden olabilir. Bu sebeple, NASA’nın geliştirdiği teknolojilerin önemi oldukça büyük.
NASA’nın Uzay Teknolojisi Misyon Direktörlüğü’ne bağlı Oyun Değiştiren Geliştirme programı tarafından geliştirilen bu teknolojiler, Ay tozunun etkilerini azaltmak için önemli bir adım olabilir. Ay tozunun taşınımı ve etkilerinin incelenmesi için yapılan uçuş testleri, Ay’da insanlığın uzun vadeli varlığı için önemli bir rol oynayabilir.