NASA, Chandra X-ışını Gözlemevi’nden çeyrek asır önce yayınlanan “ilk ışık” görüntülerini kutluyor. Chandra’nın yüksek çözünürlüklü X-ışını görüntüleme yetenekleri, dünyamıza 11 bin ışık yılı uzaklıktaki Cassiopeia A’nın patlamış yıldız kalıntıları benzeri görülmemiş görüntüsüyle dikkat çekti. Yıllar geçtikçe, Chandra’nın Cassiopeia A görüntüleri teleskobun en bilinen görüntülerinden bazıları haline geldi.
NASA, bu dönüm noktasının yıldönümünü kutlamak için, Cassiopeia A (Cas A) dahil olmak üzere üç farklı görüntünün yeni seslendirmelerini yayınladı. Bu seslendirmeler, uzayın derinliklerinden gelen seslere bir bakış sunuyor.
Cassiopeia A’nın seslendirilmiş versiyonu, Chandra’nın yanı sıra NASA’nın James Webb, Hubble ve emekli Spitzer uzay teleskoplarından gelen verileri de içeriyor. Görüntüde, kalıntının merkezindeki nötron yıldızının üçgen şeklindeki sesi duyuluyor ve dışarı doğru ilerleyerek genişliyor. Chandra’nın X-ışınları, patlamış yıldızdan kalan kalıntıları ve uzaya doğru genişleyen yapıları ortaya çıkarıyor. Ses, görüntünün parlak kısımlarına göre değişiyor.
Diğer bir seslendirme ise Samanyolu’na yakın en büyük ve en parlak yıldız oluşum bölgelerinden biri olan 30 Doradus’un kozmik manzarasını içeriyor. Bu seslendirme, Chandra’dan gelen X-ışınlarını Webb’den gelen kızılötesi verilerle birleştirerek yıldızların ve gaz bulutlarının seslendirilmesini sağlıyor. Sesler, görüntü boyunca farklı parlaklıklara denk gelirken, Chandra’nın X-ışınları sert ve çarpıcı sesler oluşturuyor.
Son seslendirme ise büyük bir sarmal galaksi olan NGC 6872’nin optik ışık görüntüsünü seslendiriyor. Chandra’nın X-ışınları rüzgar benzeri sesler yaratıyor ve Hubble’ın verileri galaksinin bölümlerini farklı tonlarla temsil ediyor. Bu sonifikasyonlar, evrenin derinliklerine dair yeni bir perspektif sunarken, astronomik verilerin ses aracılığıyla nasıl deneyimlenebileceğini gösteriyor.