Trabzonspor Dergisi’nde verdiği röportajda, kulübün geleceğine yön verecek önemli bir süreci tamamladıklarını belirten yönetici, gerçekleştirilen kongrenin sadece bir seçim olmadığını vurguladı. Aynı zamanda Trabzonspor’un tarihine ışık tutan, köklü değerlerine sahip çıkarak çağdaş bir vizyonla geleceği yeniden inşa etme iradesinin tezahürü olduğunu ifade etti.
Ortak hedeflerinin bu büyük davayı ileriye taşımak olduğunu belirten yönetici, Trabzonspor’un sadece bir spor kulübü olmadığını, aynı zamanda bir kentin hayalleri, bir toplumun kimliği ve aidiyetin simgesi olduğunu söyledi. Geleceği inşa etme yolunda birlik ve beraberlik içinde hareket etmenin önemine vurgu yaptı. Yöneticilerin aynı bilinçle kulübü sağlam temellere oturtmak ve yükseğe taşımak için yeni bir dönemi başlattığını belirtti.
Başarıların dayanışma ruhuyla geldiğini hatırlatan yönetici, kulübün itibarını ve gücünü nesiller boyu koruyacak bir sisteme kavuşacaklarını söyledi. Fikir ayrılıklarının olabileceğini ancak Trabzonspor’un ortak paydasının her zaman ön planda olması gerektiğini ifade etti.
Türk futbolundaki sistemsel sorunlara dikkat çeken yönetici, hakem hatalarının kulüplerin emeğini gölgelediğini ve adaletine duyulan güveni zedelediğini belirtti. Türk futbolunun temiz bir geleceğe kavuşması için Merkez Hakem Kurulu’nun yapısal olarak yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Adil ve şeffaf bir futbol düzeni için tüm paydaşların sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.
Trabzonspor’un sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın da saygı duyulan bir markası olma hedefine değinen yönetici, kulübün enerjisi ve inancının zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olacağını söyledi. Aynı ideale sahip olmanın önemine vurgu yaparak, Trabzonspor’un bir ruh olduğunu ve bu ruhun çalışma, inanma ve dayanışma ile daima canlı kalacağını belirtti.