ABD eski Başkanı Donald Trump’a yönelik “suikast girişiminde bulunan” şüpheli Ryan Wesley Routh’un istihbarat yetkililerinin dikkatinden kaçtığı ortaya çıktı.
Amerika’da 5 Kasım’da gerçekleşecek seçimlere doğru siyasi atmosfer oldukça hareketli bir hal alıyor. Donald Trump, Kamala Harris ile yarışırken iki kez suikast girişimine maruz kaldı ve ölümden döndü. Son yaşanan suikast teşebbüsünden sonra ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın, 2022 yılında Ukrayna’dan dönen Amerikalıları incelemek üzere kurumlar arası bir çalışma başlattığı ortaya çıktı. Ancak bu incelemeler sırasında, Trump’a 15 Eylül’de suikast girişiminde bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Ryan Wesley Routh’un istihbarat tarafından gözden kaçırıldığı belirlendi.
Ülke genelinde kamuoyunu meşgul eden bu olayların arkasındaki detaylar da merak konusu. İç Güvenlik Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgilere göre Routh’un Ukrayna’ya seyahat ettiği ancak dönüşünden sonra FBI tarafından incelenmediği tespit edildi. FBI’ın aynı zamanda, Routh’un yazdığı bir kitapta Trump’a suikast göndermelerinde bulunduğu haberlerinin doğruluğu da hala belirsizliğini koruyor. Tüm bu gelişmeler, ABD hükümetinin savaş bölgelerinden dönen Amerikalıların potansiyel risklerini doğru bir şekilde değerlendirip değerlendirmediği konusunda şüpheleri beraberinde getiriyor.
Eski üst düzey bir İç Güvenlik Bakanlığı yetkilisi olan John Cohen konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Routh’un davranışlarının dikkate alınarak daha önce değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Cohen, Ukrayna’ya seyahat eden Amerikalıların arasından potansiyel bir tehdit oluşturabilecek kişileri ayırt etmenin zor olduğunu da dile getirdi. Cohen ayrıca, bu kişilerin dönüşlerinde daha radikal fikirlere sahip olmalarının yanı sıra, patlayıcıları ve diğer silahları kullanarak ölümcül saldırılar düzenleyebilecek yetkinlikte olmalarının da endişe verici olduğunu vurguladı.
Geçtiğimiz günlerde Florida’da Trump’a yönelik silah seslerinin duyulmasının ardından yaşanan olayları hatırlamak gerekirse, Routh’un “ateşli silah bulundurmak” ve “seri numarası silinmiş ateşli silah bulundurmakla” suçlandığı biliniyor. FBI’ın olayı “oldukça ciddi” olarak nitelendirmesiyle birlikte, Trump’ın son dönemde maruz kaldığı suikast girişimlerinin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığı da bir kez daha gözler önüne serilmiş oluyor.
Son olarak, Trump’ın geçtiğimiz Temmuz ayında Pensilvanya’da bir miting sırasında yaşadığı suikast teşebbüsüyle de gündeme gelmişti. Tüm bu olayların ardından, ABD’li yetkililerin dış bölgelere seyahat eden vatandaşların geri dönüşlerini daha dikkatli bir şekilde ele alma ihtiyacı olduğu net bir şekilde belirginleşiyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Adile Topçu
Editör