1. Haberler
  2. Genel
  3. Türk Kültüründe Köklü Bir Bayram: Yenigün

Türk Kültüründe Köklü Bir Bayram: Yenigün

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türk Kültüründe Önemli Bir Yeri Olan Yenigün Bayramı

Millet olma süreci, bireylerin ortak bir dil, kültür, tarih ve ülkü etrafında birleşerek müşterek bir kimlik oluşturmasıyla şekillenir. Türk kültürü, binlerce yıllık tarih boyunca birlik ve beraberliği esas alarak güçlü bir medeniyet inşa etmiştir. Dil, bir milletin ruhudur; Türkçe’nin taşıdığı zenginlik, milletimizin ortak hafızasını ve düşünce dünyasını yansıtır. Ortak değerler ve tarih bilinci, bireyleri yalnızca geçmişte değil, gelecekte de bir arada tutan en önemli unsurlardır. Türk milletinin varlığı ve gücü, kültürel derinliklerinden beslenen bu birliktelik ruhuyla yoğrularak dünya durdukça var olmaya devam edecektir. Türk kültürü Türk milletini milli birlik bilinci kazanması sürecinde, yadsınamaz bir rol oynamaktadır. Gelenekler, görenekler, töreler, inançlar, törenler ve bayramlar gibi milletin ortak değerlerinin tamamı milli kültür içinde muhafaza edilmektedir. Milli kültürün içinde bireyleri bir araya getiren dinî ve millî bayramlar millet hayatının tanzimi açısından değerlendirildiğinde toplumsal birlikteliğin çimentosunu oluşturmaktadır.

Bu çimentolardan biri de Türk boylarının en köklü millî bayramı “Yenigün”dür. Bu bayram; kökü Türk milletinin tarih sahnesine çıktığı ilk dönemlere kadar dayanan, Türk boyları ve akraba toplulukları ile birlikte Türklerle coğrafi yakınlığı bulunan diğer milletler tarafından da kutlanmaktadır. Yeni Yıl, Taze Yıl ya da Yeni Hayat gibi isimlerle anılan Nevruz; etrafında pek çok söylence, inanış, gelenek, tören oluşturan bir millî kültür öğesi olarak Türk milletinin hafızasında müstesna bir yer edinmiştir. Elimizdeki en eski kaynaklarda Hun Türkleri tarafından 21 Martta baharın kırlarda eğlencelerle kutlanması olarak yer bulan, Bahar bayramı ya da yeni gün olarak da ifade edebileceğimiz bu takvimsel şölen; Türk Dünyası’nın hemen hemen tamamında değişik isimler ile ifade edilse de kutlanma olarak büyük bir ehemmiyet arz etmektedir.

Türk kültürünün zenginliğini göstermesi bakımından bazıları şöyle sıralayabilir: “Yengikün”, “Yeniden doğuş”, “Yenigün”, “Yeni hayat”. “Yeni yıl”, “Yılbaşı”, “Yörük Bayramı”, “Mart dokuzu”, “Mereke”,”Mesir Bayramı”, “Meyram”, “Nevruz/ Novruz/ Noy-nuz”, “Sultan Nevruz/ Sultan Navrız/ Sultan Mevriz/ Nevruz-ı Sultani’, “Teze il/ yeni yıl”, “Ulustın ulu küni/Ulus küni”, “Uyanış”, “Yaz-başı Bayramı”, “Baba Marta”, “Bahar Bayramı”, “Baş-ay”, “Baş bahar’, “Bozkurt”. “Cılgayak/Yılbaşı”, “Çağan”, “Diriliş”, “Ergenekon”, “Erkin kün/ Kurtuluş günü”, “Gündönümü”, “İlkyaz Bayramı “Kurtuluş”, vs.

Dini inanç ya da coğrafi farklılıklarına bakmaksızın farklı isimlerle de olsa Türk boylarının tamamında gece ile gündüzün eşit olduğu 21 Mart’ta kutlanan bayram; milattan yüzlerce yıl öncesine kadar giden bir tabiat bayramı, ağır kış şartlarından kurtuluş bayramı olarak kabul edilmiştir. Çin kaynaklarında da bu bilgilere sıklıkla rastlanmaktadır.

Arınma, bolluk, bereket, temizlik, ferah ve rahat sözcükleri ile birlikte çağrışım yapan 21 Mart Yenigün Bayramı; Türklerin Ergenekon’dan çıktığı “kurtuluş bayramı”, On iki hayvanlı Türk takviminin başlangıcı “yılbaşı”, kış mevsiminin bitişi ve kışlaklardan yaylalara göçü müjdelediği için “bahar bayramı” olarak ifade edilmektedir.

Türkler girmiş olduğu bütün kültür ve medeniyet dairelerinde; bu bayramın önemini, kutsiyetini farklı şekillerde ifade ederek mevsimsel törenin devamını sağlamaya çalışmışlardır. İslamiyet’in kabulünden sonra da; Allah’ın yeryüzünü o gün yarattığı ve yıldızları burçlarına ayırdığı bir an olarak hatırlanmıştır. Ayrıca insanlığın yaratılışının başlangıcı olan Hz Adem’in çamurunun 21 Mart’ta karıldığı gün olarak da inanmalarda yer bulmuştur. Hz. Adem ve Havva’nın; Şeytana uyarak yasak meyve yedikleri için Serendip Adası’na sürüldükten sonra pişmanlıkları üzerine; Allah tarafından affedilerek 21 Mart tarihinde Arafat’ta buluşturulduğu gün olarak da Türk İslam coğrafyasında kutsal kabul edilmiştir. 21 Mart, Hz. Nuh Tufanı’ndan sonra gönderilen güvercinin ağzında bir defne dalı ile gemiye dönerek baharın gelip toprağın kuruduğunu anlatması üzere Hz. Nuh’un karaya ayak bastığı bir gün olarak da kabul görmüştür.

Hz. Yunus’un balığın karnından 21 Mart’ta çıktığı, kardeşleri tarafından kuyuya atılan Hz. Yusuf’un o gün kuyudan kurtarıldığı, Hz. Musa’nın asasıyla Kızıldeniz’i o gün yardığı, Hz. Ali’nin doğduğu, Hz. Fatma ile evlendiği ve halife olduğu gibi pek çok toplumsal kabulü ve kutsal değeri olan 21 Mart Yenigün; bütün bu değerleri ile birlikte Türk milletinin muhayyilesinde yer almaktadır. Türk boylarının önemli bir bilgesi ve tamam bilicisi olan Dede Korkut’un dahi 21 Mart’ta “ulustın ulu küninden” / ulusun ulu gününde / Yenigün’de doğduğu Kazakistan Türklüğü arasında yaygındır.

Baharın gelişini müjdeleyen Nevruz ile ilgili olarak Türk dünyasının İslami dönemdeki bilinen ilk eserlerinden Kaşgarlı Mahmut’un ünlü Divan-ü Lügat-it-Türk’ü de bahsetmektedir. On birinci yüzyılda kaleme alınan bu eserde Yenigün / Nevruz Bayramı’na istinaden yer alan;

Türlü çeçek yarıldı Türlü çiçekler açıldı

Barçın yadhım kerildi İpek kumaştan yaygı serildi

Uçmak yeri körüldi Cennetin yeri görüldü

Tumlug yana kelgüsüz Kış gene gelecek değildir

mısraları, o dönem Türk toplumunun baharın gelişine dair sevinçlerini, baharla ilgili düşüncelerini yansıtmaktadır.

Yakın geçmişimizde, bazen de günümüzde bilinçli olarak farklı meşreplere yaslanmaya çalışılan ve art niyetli mihraklar tarafından kamu düzenine başkaldırı olarak kullanılmak istenen Yenigün Bayramı; farklı grup ve yapılar tarafından ayrıştırma unsuru olarak görülmektedir. Oysa yukarıda saydığımız pek çok örnekte görüldüğü gibi Türk Milleti’nin kadim bir bayramı olarak tarih sahnesinde yerini alan; etrafında oluşturduğu kutlama, gelenek ve edebi kültür ürünleri ile toplum hayatına nakşedilen bu bayram ancak birliğin ve güzelliğin temsilcisi olmalıdır.

Sayılan örnekleri çoğaltmak pekâlâ mümkündür. Yenigün konusunda yüzlerce kitap yazılabilir. Bütün bu ifadelerden bir kere daha anlıyoruz ki, Yenigün bütün Türk Dünyası’nda çok eskilerden beri kutlanan köklü bir bayramdır; Türk boylarını birbirine yaklaştıran, ortak kültürümüzü oluşturan önemli unsurlardan biridir.

Nevruz, Türk Asrı ve Türkiye Yüzyılında bir asrı devirmiş Türkiye Cumhuriyeti’nin Bağımsızlıklarının 34. yıl dönümlerini kutlayan Bağımsız Türk cumhuriyetlerinin; bütün bayramlarda olduğu gibi küslerin barıştığı, gönüllerin birleştiği, birliklerin pekiştiği kutlu bir gündür.

Türk Cumhuriyetlerinde, balkanlarda, İran, Irak ve Suriye’de soydaş ve akraba toplulukların güzel haberlerini duymaya ihtiyacımız olduğu bu günlerde bu 21 Mart’ın; Doğu Türkistan, Irak, Suriye, Afganistan ve Balkanlar’da da özgürlüğü getirmesini, KKTC’nin dünya devletleri tarafından hür ve müstakil olarak tanınmasını yüce Allah’tan niyaz ediyoruz. On İki Hayvanlı Türk Takviminin de yılbaşı günü olan tarihi beş bin yıla uzanan Nevruz Bayramında, 21. Yüzyılın Türk asrı olacağına inancımızı bir kez daha yineliyoruz. Devletimizin, sınırlarımızın gerek içinde ve gerek dışında göstermiş olduğu adalet, onur ve fazilet mücadelesinde muzaffer olmasını Yüce Allah’tan diliyoruz.

Ülke içinde adaletin, liyakatin ve Türk devletine sadakatin hâkim olduğu, eğitim çalışanlarının akla ve mantığa uygun eleştiri ve önerilerinin dikkate alındığı, ben yaptım oldu anlayışı ile ortaya konulan yönetmelikler gibi izandan yoksun uygulamaların son bulduğu, önümüzdeki toplu sözleşme süreçlerinde kamu çalışanlarının ve eğitim çalışanlarının ülke refahından hak ettikleri payı aldığı, bereket ve huzurun hâkim olduğu bir yıl getirmesini dileyerek; Türk milletinin, Türk Dünyası’nın, bütün kamu çalışanlarının, eğitim çalışanlarının ve Nevruz’u bayram olarak kabul eden farklı coğrafyalarda yaşayan herkesin Yenigün, Nevruz ya da Bahar Bayramını kutluyorum.

Talip GEYLAN

UAESEB ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı

Türk Kültüründe Köklü Bir Bayram: Yenigün
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir